KARŞIYAKA’NIN KEMALPAŞA CAMİİ
Bu
ay hem Ramazan ayını hem de Ramazan Bayramını yaşayacağız. Gündem böyle olunca,
bu ayın konusu olarak Karşıyaka Çarsının simgelerinden Kemalpaşa camiine
değinelim dedik.
Öncelikle Ramazan ayı tüm
Müslümanlarca çok önemli bir ay. Zira Müslümanların kutsal kitabı Kur’ân-ı
Kerim Ramazan ayında indirilmiş, oruç bu ayda farz kılınmıştır. Bu ayda oruç
tutmak ibadetin bir parçası olmasından öte nefsi terbiye etmek için önemlidir.
Diğer yandan bu ay artan yardım, hayır ve hasenat faaliyetleri sevap
kazanmaktan öte toplumun bize sağladığı ayrıcalıkları yine toplumla paylaşmak
için bizlere bir hatırlatmadır. Sosyal sorumluluklarımız ve dayanışmamız bir
başka yolla bize anlatılır. Bugün sadece ülkemizde değil tüm dünyada fakirlik ve
şiddetli geçim sıkıntıları, toplumu kemiren bir virüstür. Sosyal patlamaların,
dalgalanmaların en önemli nedenleri arasında yoksulluk ilk sırada gelmektedir.
Sosyal dayanışmanın temel ögesi
insandır. İnsanoğlunun bu dünyada varlığını koruyabilmesi toplumsal dayanışma
ile mümkündür. Bu dayanışma ile en küçük halka, bireyden başlayarak, aileler,
akrabalar, komşular, dostlar ve insanların birbirlerini sevmelerini sağlayacağı
unutulmamalıdır. Yaşadığımız kişisel ve toplumsal meselelerin çözümü, ancak
sosyal dayanışmanın oluşturduğu güç ve destekle sağlanacağı kaçınılmaz bir
olgudur. Bu güçle insanlar moral kazanır, hayatın anlamını kavrar ve
başkalarına değer verir.
Diğer yandan inanç duygusu bana göre insanın yaratılış
özelliğidir. Bütün inançlarda da bir kutsal mekân kavramı vardır. Belki
bireyler inançsız olabilir, ama günümüze kadar gelen toplumlarda inançsız bir
topluluk görülmemiştir. Hal böyle olunca da insanlar inançları gereği bir takım
ritüellerin gereğini yerine getirebilmek için kutsal mekânlar oluşturmuştur.
Buralar bireysel ve toplumsal alanda inançlarını canlı olarak yaşanılır kılmıştır.
Yeri geldiğinde yine bu kutsal mekânlar insanların sosyal faaliyet alanı
olmuştur. İslam’da cami, Hristiyanlar’da kilise, Museviler’de sinagoglar,
Budistler’de wadlar, Zerdüşlerde ateşgede, Sih’lerde burdawara akla gelen
kutsal mekânlardır. İslam’da ilk cami Kuba mescididir, Hz. Muhammet’in
Medine’ye hicretinden sonra yapılan Mescid-i Nebevi o dönem hem sosyal hayatın
hem de dini hayatın merkezi olmuştur.
Mimar Harbi HOTAN
Karşıyakamız’daki Kemalpaşa Cami adı ile özellikli bir cami
olduğu kadar mimarı da çok önemli bir isimdir. Camiyi İzmir’in mimarı olarak bilinen
Harbi Hotan yapmışdır. Harbi Hotan’ın İzmir’e kazandırdığı Karşıyaka Kemalpaşa Camii’nin
yanı sıra İzmir Ticaret Odası Lokali, İzmir Atatürk Kapalı Spor Salonu, olimpik
açık ve kapalı yüzme havuzları, Atatürk Stadı ve yanındaki atletizm pisti, Fuar
evlendirme dairesi, yine fuardaki Pakistan pavyonu ilk akla gelenlerdir. 1916 tarihinde doğan Harbi Hotan, 17 Aralık
2006'da aramızdan ayrılmıştır. Harbi Hotan mimariyi; “birçok koşulun dengeli ve
ahenkli bütünleşmesi” olarak tanımlamaktadır. Mimarlık uzmanları Harbi Hotan’ın
el yeteneğini öve öve bitiremezler. Konunun uzmanları; Harbi Hotan’ın mükemmel
bir serbest el çizimi ve mükemmel renk kullanım disiplini ile süper bir
perspektif bilgisi, görgüsü ve üretimi olduğunu söylerler. Harbi Hocanın
detaylı ve önemli bilgilerle dolu “Perspektif” kitabı halen daha mimarlık
eğitiminde kullanılan kaynak kitaptır.
Gelelim Kemalpaşa Camiine. Kemalpaşa Cami, ulu önder Mustafa
Kemal Paşa’nın adı verilen ilk ve tek camii olma özelliğinde. Diyanet
kaynaklarında altı farklı Kemalpaşa camiine rastlamaktasınız. Ancak bunlardan
hiçbiri Mustafa Kemal ile özdeşleşmemekte ve kullanılmamaktadır. İstanbul
Avcılar’daki Kemalpaşa Cami, Merkez cami olarak bilinmekte, yine İstanbul Fatih
semtindeki Kemalpaşa Cami, Fatih Sultan Mehmet’in defterdarı Kemal Paşa’dan
gelmektedir. Esenler’de ise ara sokakta bir Kemalpaşa Camii vardır. Diğer iki
tanesi Aydın ve Hopa’dadır.
Karşıyakamız’daki Kemalpaşa camiinin temeli 27 Mart 1959
tarihinde atılmış, ibadete 4 Şubat 1962 Pazar günü açılmıştır. Bu tarihe kadar Karşıyaka’da
cemaat Soğukkuyu Merkez Camii ve Zübeyde Hanım’ın kabrinin olduğu Hacı Osman
paşa Camii ile Karşıyaka çarşısında küçük bir mescitte ibadetler
sürdürülmekteyken özellikle 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidara gelen Demokrat
Parti iktidarı ile değişen politika/din ekseni Karşıyaka’yı da etkiledi. Zira
iktidara gelen Demokrat partinin ilk icraatlarından biri Arpça ezan yasağını
(16 Haziran 1950) kaldırmak, radyolarda mevlit ve dini yayınlara izin vermesi
olmuştur. 1951 yılında Alaybey’de 1674 sokakta Alaybey Camii yapıldı. Ardından
Bayraklı ve Karşıyaka Kemal Paşa caddesinde camii yapılmak üzere dernekler
kuruldu. 1952 yılında Karşıyaka Kemalpaşa Camii yapma ve bir de hastane
yaptırmak için kurulan derneğin başkanlığına Avukat İbrahim Ethem Postacıoğlu
seçildi. Daha sonra başkanlığı devredeceği Mustafa Bozoklar ile Osman Tarakçıoğlu
(2. Başlan), Kemal Tekin (muhasip üye), Faik Özkan, Hüseyin Ahuoğlu (katip
üye), Raşit Gökyayla, ve Mehmet Gül idari heyeti oluşturdular. Bir yıl sonra
kamuya yararlı dernek hüviyeti kazandılar.
Dernek öncelikle çarşıda (şimdiki Şamlı döviz’in olduğu yerde) ahşap
minaresi olan mescidi yıkıp burayı camii alanı olarak kazandı. Fakat dernek
tarafından alınan bu arsa imar planı gereği yola gideceği anlaşılınca yeni arsa
arayışına girildi. Bu arada yıl 1956 olmuştu. Bu aşamada İzmir Belediyesine başvuran
dernek, 29 Şubat 1956 tarihli Belediye Meclisi toplantı kararı ile Karşıyaka
Çarşısında eski Ankara pazarının bulunduğu araziyi derneğe tahsis ederler.
Dernek hemen planları hazırlar ve planlar Nafıa Vekâletince (Bayındırlık
Bakanlığı) kabul ettirilir. 1957 yılında arazi sembolik bir rakamla derneğe
satılır. İki yıl boyunca dernek para biriktirmeye çalışır ve sonunda 27 Mart
1959 tarihinde Vali Kemal Hadımlı ve Belediye Başkanı Faruk Tunca tarafından
temeli atılır (Vehbi Moğol’un arşivinden elime geçen siyah beyaz fotoğrafta
sembolik temel taşı çarşının unutulmaz esnafı Ali Kaluç’un oğlu tarafından
konulmakta).
Çizimleri Mimar Harbi Hotan tarafından yapılan Kemalpaşa Camii
modern mimari ve Türk mimarisinin bileşiminde Türkiye’nin ilk betonarme
camisidir. Yuvarlak formdaydı ve iki minareli tek şerefeli minaresi camii ile
birlikte yapılmıştır, Cami orijinalinde büyük yuvarlak bir alanı içerirdi (siyah
beyaz fotoğrafta minarelerin yapılma aşaması görülmekte). Çinili Mihrabı,
estetik ve sade beton mimberi zevkli uygulamalardır.
Caminin doğu ve batı
taraflarındaki buzlu camlı yarım daireli pencereler içerisini aydınlatmaya
yardımcı olmaktaydı (aşağıdaki küçük resim).
Bu gün bu yerler caminin içerisine
alınmıştır. Caminin içindeki üst kattaki balkon kısmı zaman zaman perde ile
kapatılarak bayanlara ayrılmaktaysa da, kalabalık zamanlarda erkek cemaate
hizmet vermekteydi. Hanımlar için aşağıda bir ibadet yeri mevcuttur. Eskiden Bayram,
Cuma namazı gibi cemaatin kalabalık olduğu dönemlerde cami dışındaki balkonlar
kullanıma girerdi. Kısaca Harbi Hotan’nın İzmir’deki tüm eserleri gibi
Kemalpaşa Cami’de geçtiğimiz yıllarda restorasyona uğramıştır. İhtiyaçlar
doğrultusunda yapılan bu çalışma camiinin ilk mimarisi ile oldukça farklılıklar
taşımaktadır. Bu eleştiriyi konunun uzmanlarına bırakmak istiyorum.
Karşıyakamız’ın kalbi çarşıdaki Kemalpaşa Cami, acı ve tatlı birçok
anıyı hepimizin zihninde taşır. Küçüklüğümde hemen çarşıya bir paralel 1712
sokaktaki evimizden bayram namazlarını rahmetli babam ile bu camide kılardık.
Namaz bitiminde ekmek, gazete, gevrek ve bana balon alarak eve döndüğümüzde
annem kahvaltıyı hazırlamış olurdu. Kahvaltı sonrası bayramlaşma, alınan bayram
harçlıkları ve akabinde çocuk yuvasının orada kurulan bayram yerine gidiş. Mevlitler
ve mevlitlerde dağıtılan şekerlerin tadı hala damağımda, kokusu burnumda. Külah
içerisinde lokum ve akide şekerlerini unutan var mı?
Çarşı esnafının dükkânının önüne bir sandalye koyup gittiği
Cuma namazları. Cenazeler. Bir yakınını Kemalpaşa camiinden son yolculuğa
uğurlamayan Karşıyaka’lı yoktur. Ama iki cenaze namazının kalabalığı unutulmaz.
Biri Rahmetli Gode Cengiz’in 23 Haziran 1985 yılındaki cenazesi. Pınar Süt’de
staj yaparken izin alıp katılmıştım. Bir diğeri de 2008 yılında çok genç yaşta
talih bir şekilde kaybettiğimiz Özgür Soylu. Tüm yitirdiklerimiz nur içinde
yatsınlar.
Yorumlar