PROBİYOTİKLER VE PREBİYOTİKLER Bölüm 2: Prebiyotikler
PROBİYOTİKLER VE PREBİYOTİKLER
Bölüm 2: Prebiyotikler
Cem Karagözlü
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü
Bornova- İzmir
Prebiyotikler
vücudumuza yararlı bir veya daha fazla türden mikroorganizmanın çoğalma ve/veya
aktivitesini seçici olarak arttıran ve sindirilmeyen besin bileşenleridir.
Doğumla birlikte başlangıçta steril olan sindirim sistemi, doğum tipi, çevresel
kontaminasyon, bakterilerin dağılımı gibi dışsal faktörlerin etkisiyle
gelişmektedir. Bu nedenle sindirim sisteminin gelişiminde probiyotik,
prebiyotik ve sinbiyotiklerin gıda bileşeni olarak kullanımı önem arz
etmektedir. İnsan diyetinin prebiyotikler ile zenginleştirilmesi sindirim
sistemi mikroflorasına olumlu etkiler sağlamaktadır. Bir gıda bileşeninin
prebiyotik özellikte sayılabilmesi için aşağıdaki nitelikleri taşıması
gerekmektedir;
·
Sindirime dirençli olmalı, yani mide ve ince
bağırsakta absorbe olmamalı,
·
Kolon mikroflora bakterileri tarafından
hidrolize edilmeli,
·
Kolonda yer alan bir veya birkaç yararlı
bakterinin (laktobasil, bifidobakter) çoğalmasını teşvik etmeli,
·
Konakçı sağlığı üzerine olumlu etkileri
bulunmalıdır.
İnsan
sindirim sisteminin yüzey alanı yaklaşık 150-200m2 ’ye karşılık
gelmektedir. Bu kadar büyük bir yüzey alanına sahip olması elbette ki
kıvrımlardan kaynaklanmaktadır. Her türlü mikroorganizmayla ilişkisi bulunan ve
geniş bir alana sahip sindirim sistemine önem verilip korunması gerektiği
açıktır. Hastalıklara yakalanmamak için belki de en dikkat edilmesi gereken sistem
sindirim sistemidir. Prebiyotikler, bağırsak hastalıklarından korunmaya yardım
edebilmektedirler ve yapılan klinik ve deneysel çalışmalar ile prebiyotiklerin
sindirim sistemine olumlu etkiler gösterebilmektedir.
Türk Gıda Kodeksi, Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme
ve Beslenme Yönünden Etiketleme Tebliği’nde yapılan son değişiklik ( 3.
değişiklik) ile prebiyotik ve prebiyotik gıda tanımlarına yer verilmiştir. Bu
tebliğe göre; prebiyotik: Bağırsaklarda bir tür veya
sınırlı sayıda birkaç tür mikroorganizmanın çoğalma ve/veya aktivitesini seçici
olarak teşvik eden, konakçının sağlığını olumlu yönde etkileyebilen ve
sindirilemeyen besin bileşenlerini, prebiyotik
gıda; içerisinde prebiyotik bileşen içeren ürünü tanımlamaktadır. Yine
bu tebliğde prebiyotikler ile ilgili izin verilen beyanlara da yer verilmiştir.
Tablo2’de prebiyotikler ile ilgili sağlık beyanları ve beyan koşulları
verilmişti. Tablo 2’de ise Avrupa’da bazı fonksiyonel ürün pazarlayan
şirketlerin, prebiyotik ürünlerde kullandıkları beyanlar görülmektedir.
Tablo 1.
Prebiyotik ürünlerde kullanılabilecek sağlık beyanları.
Gıda Bileşeni
|
Sağlık Beyanı
|
Beyan Koşulu
|
Prebiyotik
|
Bu gıda prebiyotik bileşen içerir.
Prebiyotikler sindirim ve bağışıklık sistemini
düzenleyen ve destekleyen probiyotik
bakterilerin bağırsakta gelişimini ve yaşamını
destekler.
|
Prebiyotik bileşen miktarının 100 g’da en az 3 g veya
100 kcal’de en az 1,5 g olması
|
Tablo 2.
Avrupada prebiyotik içeren yaygın gıda ürünleri ve tüketicilere sundukları
beyanlar.
Şirket
|
Ürün
|
Beyan
|
İçerdiği Seviye
|
|
g/servis
|
Prebiyotik tipi
|
|||
Horizon Organic,
A.B.D.
|
Çeşitli
|
Kalsiyum emilimi,
İmmun yararlar,
Sindirim geliştirici
|
0.750
|
Kısa zincirli
Fruktooligosakkaritler
|
Stonyfield Farms,
A.B.D.
|
Çeşitli
|
Kalsiyum emilimi
|
1.0 – 4.0
|
Kısa ve uzun
zincirli inülin
|
Lifeway Foods,
A.B.D.
|
Organik Kefir
|
Bifidogenesis,
Kalsiyum emilimi
|
2
|
Kısa ve uzun zincirli inülin
|
Kashi Company,
A.B.D.
|
Tahıl, içecek çeşitleri,
tahıllı barlar
|
Lif
|
Etikette belirtilmekte
|
Besin etiketinde
çözünür lif olarak kısa ve uzun zincirli
inülin
|
Abbott Nutrition, A.B.D.
|
Ensure
|
Lif, sindirim sağlığı
|
1
|
Kısa zincirli fruktooligosakkaritler
|
South Beach Diet,
A.B.D.
|
Tahıllı barlar, tam
buğday unlu barlar ve krakerler
|
Lif
|
Değişken
|
Oligofruktoz, inülin
veya kombinasyonu
|
Clif Bar, Inc,
A.B.D.
|
Çeşitli barlar
|
Lif
|
Değişken
|
İnülin, oligofruktoz
|
Abbott Nutrition, A.B.D.
|
Karşık içecekler
|
Lif
|
3
|
Fruktooligosakkaritler
|
Skinny Cow,
Nestlé SA, Vevey,
İsviçre
|
Düşük yağlı sandviç dondurma
|
Lif
|
3
|
Fruktooligosakkaritler
|
GIDALARDA KULLANILAN PREBİYOTİKLER
Yapılarında
değişiklik meydana gelmeden kolona ulaşan prebiyotikler, buradaki bakteriler
tarafından hidrolize edilmektedir. Hidroliz
işlemi özellikle beta-fruktofuranozidaz enzimi ile bifidobakterler tarafından
gerçekleştirilir. Oligosakkaritler, bifidobakterler ve laktobasiller tarafından
kısa zincirli yağ asitlerine metabolize edilir. Fermentasyon sonucunda asetat,
propiyonat ve bütirat oluşur. Ortaya çıkan bütirat ve diğer kısa zincirli yağ
asitleri, enerji sağlama, sodyum emiliminin artması, kan kolesterol seviyesinin
azalması, bağışıklık sisteminin düzenlenmesi, hücre çoğalmasının kontrol altına
alınması gibi sağlık açısından olumlu etkiler göstermektedir.
Oligosakkaritler
2-20 sakkarit uzunluğunda olan şekerlerdir. Kimyasal yapıları ve polimerizasyon
derecelerine göre sınıflandırılırlar. Şekil1’de oligosakkaritleri oluşturan
monosakkaritler şematik olarak gösterilmiştir. Bitki ve sebzelerde doğal olarak bulunan
oligosakkaritler dışında bazıları diyet lif, nişasta gibi polisakkaritlerin hidrolizi veya enzimatik reaksiyonlar sonucu
elde edilmektedir. Süt, bal, meyveler ve soğan, yerelması, hindiba, sarımsak, pırasa,
muz, çavdar, arpa ve teke sakalı çiçeği gibi sebzelerde doğal olarak
bulunabilmektedir. Bu kaynaklardaki konsantrasyonları % 0.3 - % 6.0 (yaş ağırlıkta)
arasında değişmektedir.
Prebiyotik
özellik gösteren başlıca bileşikler şu şekilde sıralanabilir;
-
İnulin
-
Laktuloz
-
Frukto-oligosakkaritler (FOS)
-
Galakto-oligosakkaritler (GOS)
-
Dirençli nişasta
-
Laktosukroz
-
Gluko-oligosakkaritler
-
Raftilin
-
Yeni (Neo) şekerler (GFn n = 1 – 4)
-
Oligomat
-
Ksilo-oligosakkaritler
-
Palatinoz
-
Pirodekstrinler
-
Laktosukroz
-
Sorbitol
-
İzomalto-oligosakkaritler
-
Soya oligosakkaritleri
-
Gentio-oligosakkaritler
Anne
sütü ile beslenen bebeklerin bağırsak florasında bifidobakterlerin yoğun olduğu
bilinen bir konudur. Yaklaşık 50 yıl kadar önce insan sütü oligosakkaritleri
insan sütünde bulunan önemli bifidogenik faktörlerden biri olarak
tanımlanmıştır. Anne sütünün oligosakkarit içeriği yaklaşık %0,7-1,2g/L
düzeyindedir ve yeni doğan bebeklerin enfeksiyonlara karşı savunmasında önemli
bir faktör olarak görülmektedir. Yapılan çalışmalarda, bebek mamalarına yapılan
prebiyotik eklentilerin bağırsak mikroflorasında bifidobakter ve
laktobasillerin miktarında artış olduğu belirtilmektedir.
Prebiyotiklerle
ilgili çalışmalar en çok fruktooligosakkarit, galakto-oligosakkarit ve inulin
üzerine yoğunlaşmıştır. Frukto-oligosakkaritler (FOS), fruktozil birimlerinin
2→1 bağıyla bağlandığı kısa ve orta zincirli β-D-fruktanlardır. Polimerizasyon
dereceleri inülin için 2-60, oligofruktoz için 2-20 arasındadır.
FOS,
α-amilaz, sakkaraz veya maltaz gibi enzimlerle sindirilememektedir. FOS
bakterilerin sahip olduğu β-fruktofuranosidaz enzimi ile fruktoz molekülüne
hidrolize olarak bakteri hücresi içersine transfer edilmektedir. Yerelması,
muz, bal, domates ve buğday gibi ürünlerde bulunmaktadırlar [15]. Arpa ve
çavdar gibi tahıllar da FOS içermektedir. Fermente olduklarında kalsiyum ve
magnezyum gibi minerallerin emilimini arttırmakta, serum kolesterol ve şeker
glikoz seviyelerini düşürmektedir. Fermentasyonları sonucunda meydana gelen
propiyonat, asetat, bütirat gibi kısa zincirli yağ asitleri sodyum emiliminin
artmasına yardım etmektedir. Tablo 4’te Avrupa marketlerinde satışa sunulan,
FOS içeren gıda maddeleri görülmektedir.
Galakto-oligosakkaritler
(GOS) insan sütünde, özellikle insan kolostrumunda yüksek miktarda
bulunmaktadır. Bu miktar inek sütünde insan sütüne göre daha düşük miktardadır.
Başta bebek mamaları olmak üzere FOS ve GOS’ler süt ürünleri, soslar, çorbalar,
kahvaltı gevrekleri, içecekler, atıştırmalık yiyecekler, dondurmalar, unlu mamuller,
hayvan yemi ve şeker ikamesi olarak da kullanılmaktadır.
Tablo 4 . Avrupa marketlerindeki FOS
içeren gıda maddeleri.
______________________________________________________________________________________________
Ürün Şirket Aktif Bileşenler
Symbalance
(yoğurt) Tonilait (İsviçre) 3
Lactobacillus türü +
inulin
Jour
apres Jour (süt) Lactel (Fransa) Vitamin + oligofruktoz
(sakaroz’dan)
Probiotic
plus Oligofructose (yoğurt) Bauer (Almanya) 2 Lactobacillus türü + oligofruktoz
Actiline
(sürmelik)
Vamdermoortele (Belçika) İnulin
Ligne
Bifide dietetic range (bisküvi) Vivids
(Fransa) Oligofruktoz (sakaroz’dan)
Aviva
(bisküvi ve çikolatalı içecek) Novartis (İsviçre) Oligofruktoz (sakaroz’dan)
Low-sugar
sorbet Thiriet
(Fransa) Oligofruktoz (sakaroz’dan)
Actimel
(Kolesterol kontrol yoğurdu) Danone (Belçika) Lb. acidophilus + oligofruktoz
Fysiq (Süt içeceği) Mona (Hollanda) Lb.
acidophilus + inulin
İnülin, doğada
yaygın olarak bitkilerin depo karbonhidratı halinde bulunan ve fruktoz
polimerlerinin heterojen karışımına verilen isimdir. Polimerizasyon
derecesi 2-60 veya daha fazla olan bir
fruktan olan inulinin daha düşük (2 - 20) birimlerine fruktooligosakkarit ya da
oligofruktoz adı verilmektedir. İnulin ve oligofruktoz etkili bir prebiyotik
olarak bilinmektedir. Farklı laboratuarlarda yapılan in vitro ve in vivo çalışmalar
ile de bu özellikleri ispatlanmıştır. Muz, buğday, soğan ve sarımsak fruktooligosakkarit
açısından diyet kaynaklarıdır.
Bifidogenik
bir substrat olan laktuloz, semisentetik bir disakkarittir. İlk kez 1930
yılında Montgomery ve Hudson tarafından kimyasal bir reaksiyon sonucu laktozdan
elde edilmiştir. Doğada normal olarak laktuloz bulunmaz. Süt ürünlerinin
ısıtılması sonucu katalizatör olmaksızın laktozun izomerizasyonu sonucu laktuloz
meydana geldiği görülmektedir. Laktulozun, bağırsak içeriğinin
aktifleştirilmesi, safra taşı oluşumunun önlenmesi, kan şekeri ve kolesterol
kontrolü, mineral emiliminin arttırılması gibi etkileri vardır. Laktuloz,
1950’li yıllarda bebek mamalarında kullanılmıştır. Günümüzde ise yüksek
dozlarda alındığında oluşturduğu, laksatif etkisi nedeniyle gıda maddesi olarak
kullanılmamaktadır. Bu yüzden bebek mamalarında GOS ve FOS olmak üzere iki
çeşit oligosakkarit kullanılmaktadır.
Fruktan olmayan
prebiyotikler de prebiyotik etki gösterip, sağlığa yararlı etkiler
gösterebilmektedir. Bunlardan dirençli nişastanın yalnız veya
fruktooligosakkaritler ile kombine olarak kullanımının prebiyotik etki
gösterdiği çeşitli çalışmalarla ortaya konmuştur.
Dirençli
nişasta; çiğ patates, pişirilmiş ve soğutulmuş nişastalı ürünler ve muz benzeri
ham meyvelerde bulunabilmektedir.
İzomalto-oligosakkaritler
(izomaltuloz) bal, şekerkamışı suyu gibi ürünlerde doğal olarak meydana gelir. Ksilo-oligosakkaritler
ise meyve, sebze, süt, bal ve bambu filizinde bulunmaktadır [15]. Ksilooligosakkaritler
β(1-4) bağıyla bağlanmış ksiloz ünitelerinden oluşan şeker oligomerleridir.
Ksilooligosakkaritler gıdaların besinsel ve duyusal özelliklerini olumlu yönde
etkilemektedir. Doğal olarak meyveler, sebzeler, bambu filizleri, bal ve sütte
bulunan ksilooligosakkaritler endüstriyel olarak ksilanca zengin lignoselülozik
materyallerden (mısır koçanı, saman, malt kekleri, kepek) üretilmektedir.
PREBİYOTİKLERİN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ
Prebiyotik
ürünler insan sindirim sistemi ve sağlığı üzerine pek çok olumlu etkilere
sahiptir. Prebiyotik bileşenlerin insan sağlığına olumlu etkilerini özetleyecek
olursak;
-
Mikrofloranın kompozisyonunu ve aktivitesini olumlu
yönde etkiler,
-
Bağırsak hareketlerini düzenlerler,
-
Minerallerin (kalsiyum ve magnezyum gibi) emilimini ve
biyoyararlıklarını arttırır,
-
Kan kolesterol ve serum trigliserit düzeylerini olumlu
yönde düzenlerler,
-
Kolon kanser gelişim riskini azaltır,
-
Patojen mikroorganizmaların çoğalmasını önleyerek,
intestinal sistem rahatsızlık riskini azaltır,
-
Konağın immün sistemini güçlendirir,
-
Osteoporoza karşı etkilidir,
-
Vitamin sentezini geliştirirler.
Bebek mamalarına
GOS ve FOS eklenmesi, insan sütü oligosakkaritleri gibi bifidobakterler için
bir büyüme faktörü etkisi göstermiştir.
Prebiyotiklerin
gıdalarda yalnız başlarına kullanımı yerine probiyotikler ile kombine halde
kullanılması (sinbiyotik) insan
sağlığına daha olumlu etkiler göstermektedir. Pratikte en yaygın kombinasyon
uygulaması ise Bifidobacterium ve
oligosakkaritler olmaktadır.
SONUÇ
Fonksiyonel
süt ürünleri ve pazarlanmasındaki hızlı değişim; tüketici sağlığına yararlı
etkileri, yeni uygulama alanlarının oluşturulması ve hedef tüketici kitlesi
seçimi üzerine yoğunlaşmıştır. Tüketicilerin bilinçlenmesi ve özellikle
Avrupa’da sindirim sistemine olumlu etkilere sahip olan gıdalara olan yönelim
gün geçtikçe artış göstermektedir. Prebiyotikler, pek çok gıdanın kalitesini
arttıran fonksiyonel gıda bileşenleridir. Prebiyotikler, fermente süt ürünleri,
ekmek, reçel, içecek ve şekerlemelerde zenginleştirme amacıyla
kullanılmaktadır. Probiyotik mikroorganizmaları içeren ürünlerde prebiyotik
bileşenlerin kullanımı insan sağlığına etkileri açısından daha iyi sonuçlar
vermektedir. Prebiyotiklerin gıdalarda, yalnız başlarına değil probiyotiklerle
kombine halde kullanımının (sinbiyotik) daha sağlıklı sonuçlar vereceği
açıktır.
KAYNAKLAR
1. Anonim. 2006. Türk Gıda Kodeksi,
Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Tebliği.
Tebliğ No: 2006/34 (3. değişiklik)
2. Can, A., Özçelik, B. 2003. Prebiyotik
süt ürünleri ve insan sağlığı üzerine etkileri. SEYES Bildiriler Kitabı, s. 258
3. Coppa, G.V., Zampini, L., Galeazzi,
T., Gabrielli, O. 2006. Prebiotics in human milk. Digestive and Liver Disease 38
Suppl.2; pp.291
4. De Morais, M.B., Jacob, C.M.A. 2006.
The role of probiotics and prebiotics in pediatrics. Jornal de Pediatria,
vol.82, No.5(Suppl), pp.196
5. Douglas, L.C., Sanders, M.E. 2008. Probiotics
and prebiotics in dietetics practise. Journal of the American Dietetic
Association, pp.510-519
6. Farnworth, E.R. 2001. Handbook of
Nutraceuticals and Functional Foods, Chapter 25:Probiotics and Prebiotics. CRC
Press, Boca Raton London New York Washington, D.C. Edited by Robert E.C.
Wildman
7. Karagözlü, C., Yerlikaya, O. 2006.
Fonksiyonel süt ürünlerinin tanımlanması ve yasal düzenlemeler. Standard
Dergisi Y/45 S/538 s. 72 - 76
8. Kolida, S., Tuohy, S., Gibson, G.R. 2002.
Prebiotic effects of inulin and oligofructose. British Journal of Nutrition 87,
Suppl. 2, pp.193–197
9. Ninesse, K. 1999. Inulin and oligofructose: What are they? Journal of
Nutrution. 129 (Suppl.) pp.1402-1406
10. Peña, A.S. 2007. Intestinal flora,
probiotics, prebiotics, synbiotics and novel foods. Revista Española De
Enfermedades Digestivas, Vol.99 No:11, pp. 653-658
11. Yerlikaya,
O., Karagözlü, C. 2009. Prebiyotik Ürünler ve İnsan Sağlığına Etkileri.
Akademik Gıda, 7 (5) 51- 55 Kasım-Aralık 2009.
12. Yılmaz, M. 2004. Prebiyotik ve
Probiyotikler. Güncel Pediatri; 2 : s.142
Yorumlar