HERGELE MEYDANI
Bu yazımın üzerinden 6 yıl geçtikten sonra Karşıyaka Belediye Başkanı Sayın Dr. Cemil Tugay Karşıyaka Çarşı girişine 19.12.2019 Dünya Karşıyakalılar Gününde sembolik bir Hergele Meydanı panosu ve demiri yerleştirdi. Panoda bu yazının bir bölümü var. Benim gibi bir Karşıyakalı için büyük gurur.
Bazı kentlerde öyle mekânlar vardır ki aslında resmi adı yoktur veya başkadır ama orada yaşayan halk ona öyle bir ad verir ki herkes o isimle anar, yerlisi yabancısı için o mekânın adı değişmez ve yaşayanların da tarihin de belleğine kazınır.
Hergele
Meydanı da Karşıyakalının ve Karşıyaka tarihine kazınmış böyle bir mekândır.
Kemalpaşa Caddesinden çarşıya girişinizin sol tarafındaki Yapı Kredi
Bankası’nın köşesidir tam koordinatı. İsim olarak “hergele” lafını yadırgasanız
da içten içe biraz da sempati duyarsınız. Hergele; Farsça’da har (eşek) ve gele
(sürü) kelimelerinin birleşiminden oluşarak "eşek sürüsü" anlamına
gelen bir sözcüktür. TDK’a göre: ''Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmış at
veya eşek. ''dir . Halk arasında ise söyleniş tarzına, ses tonuna göre kötü
anlam yüklenildiği gibi, daha sempatik anlamlar da yüklenmektedir. Hergele
meydanının adının aslında “Hergelen” den geldiğini, zamanla “n” harfinin
düştüğü iddia olsa da, bana göre “n” harfinin düşeceği bir süreç geçmemiştir.
Bunu söyleyen abilerimizin kendi nezaketleridir bence.
Hergele
Meydanının geçmişine baktığımızda Karşıyaka çarşısı ve iskelesinin kurulmasına
paralel olarak burada 1900’lü yılların başında köşedeki kahve ile de paralel
olarak bir buluşma ve ayrılma yeri olarak da kullanıldığı düşünülebilir. 1950’lerle
beraber nüfus arttıkça, Karşıyaka çarşısı geliştikçe bu köşede de buluşan ve ayrılanların
da sayıları artmaya başladı. Ve o tarihlerde beş katlı ve çatısındaki renkli
floresan lambaların ahengi ile geceleri uçan leylek ile hatırlanacak Yapı Kredi
Bankası köşeye yapıldı. Ancak söz konusu köşenin asıl gelişimi; Yalı
Caddesinden, Kemal Paşa Caddesine giren her iki köşeye kavisli, yayaları trafik
işaret ve yaya geçidini kullanmalarına yönelten kavisli demirlerin konması ile
burada ergonomik bir dayanma mekânı yaratılmasıyla oldu. Çarşının diğer
köşesindeki demir ve kaldırım biraz daha dar ve iskelenin tam kapısına çıktığı
için daha çok kullanıldığından buradaki demir korkuluk pek rağbet görmedi. Oysa
Yapı Kredi köşesindeki demir korkuluğun önü hem daha açık hem de çarşı ve yalı
caddesi piyasalarının kesişim yeriydi. Aslında yayaları yaya geçidine
yönlendiren, olası trafik kazalarına alınan bu demir bariyerli önlem Karşıyaka
delikanlılarına hizmet edecek ve tarihe geçecek bir alan oluşturdu. Tabi bu
tarafın bir avantajı da vapurdan, otobüsten inen babalarımızın İş Bankası
önünden geçmesi. Yapı Kredi tarafında bizlerin veya arkadaşlarımızın olduğunu
bildiklerinden bizleri daha rahat bırakırlardı.
İşte
bu Hergele Meydanındaki o demir bariyere binlerce Karşıyakalı genç dayanarak
durdu. Önünden binlerce Karşıyakalı kız geçti. Platonik olup tarihe karışan
veya mutlu sonla biten aşk hikâyelerine tanıklık edildi. Hergele meydanında
durmanın bir raconu vardı. Abiler oradaysa küçükler duramazdı. İlk gelen, yerde
nerden kaldığı bilinmeyen 25-30 santimlik demir çubuğu ortalardı. Böylece ayağı
ile destek olan tek koordinatı kapardı. Burada durmanın kendine göre bir
asaleti, jargonu, giyimi vardı. Orada duran erkek de, geçen kız da saçından,
kıyafetine dikkat ederdi. O yıllarda Hergele Meydanında yaşanan aşklar bugün
belki siyah beyaz Türk filmi tadında anımsanıyor. O günün delikanlıları, yani
“hergeleleri” bu gün mert, yakışıklı, iyi aile ve meslek sahibi, eğitimli
insanlar. Kızları başarılı, bakımlı bir iş kadını ve evinin annesi. Hergele
tarihi boyunca o köşede hiçbir zaman bir kavga, laf atma, sarkıntılık
olmamıştır. Bunun baş nedeni yukarıda sıraladıklarımız. Hergele meydanının
yazılı olmayan yasaları. Birinin ‘’kestiği’’ bir kıza, başka birinin yan gözle
bakması söz konusu olamaz. Tabi ki hergele ne kadar beğense de kızın seçimi ön
planda. Bir kızı beğenebilir, günlerce, aylarca onu izleyebilir, okul çıkışı
geçmesini bekleyebilir ama seçim kızın.
Diğer
yandan Hergele Meydanı maça giden Karşıyakalıların bugün olduğu gibi buluşma
yeriydi. Gazeteciler gelir burada taraftarın fotoğraflarını çekerdi. 1980’lerde
Yapı Kredi Bankasının pencere demirleri deplasman organizasyonlarının
duyuruları ile dolardı.
Sayfamızdaki
siyah beyaz resim 1970’lerden abilerimizin. İki yıl kadar önce facebook’da
paylaşıldı. Ahmet Karluk, Haluk Gündüz, Zafer Emlek, Haluk Küpeli ve
arkadaşları. Altında yazılı Sevgili
Vecdi Fırtına abimizin yorumu çok şeyi özetliyor; “Ben
bazı arkadaşların yorumlarına katılmıyorum, laf atmalar falan. Bizde arkadaşın
sevgilisine, ablasına, kardeşine yan gözle bakılmaz aksine kollanırdı. Kim
kimle çıkıyor, kim kimden hoşlanıyor genelde bilinirdi. Gezme güzergâhı kışın
Vakıf İşhanı’ndan başlar sahilden Fazıl Bey asfaltına kadar gidilir ve
dönülürdü, yazın da İskeleden başlar Ufuk Pastanesinden dönülürdü. Laf atmalar
dışardan gelen insanlardan oluşmuştur. Karşıyaka bir kültürdür, Karşıyakalı
olmak bir ayrıcalıktır. KARŞIYAKA Karşıyakalı için her şeydir. Sevgiler”. Benzer
bir yorum Sayın Gülden Leblebicioğlu Ünal’dan “Adı hergele meydanıydı ama
kadınlara, kızlara asla saygısızlık ya da taciz söz konusu değildi.
Hergeleliğin de bir raconu, kalitesi vardı” diyor. Bir çok bayanın yorumu da
benzer kelimelerle dolu. Sayın Emel Sis Hasırcı “Hergele Meydanında bir demir
bar vardı delikanlılar oraya yaslanır kızları piyasa yaparken izlerlerdi,
direkt olarak kimse bakmazdı sanki ama nasılsa, herkes ne giymiş, nasıl
görünüyordu, bilinirdi. Şimdiki Gökdelene kadar, çarşıdan başlayan bir piyasa
güzergahı vardı. Bu arada sahil boyu piyasa populasyonu yaşlı ve orta
yaşlılarında katıldığı bir şeydi”. Nuran Yeşil Öktem “Her akşamüstü yürüyüşlerime
çıkarken, sanki kontrolden geçer gibi, hızla yürürdüm. Biraz kızgınlık, biraz
da hoşa giderek tabi :-)” diyorlar. Yorumlarda Sevgili “Bere” Hakan Öngen’nin
bir dileği var; “ve meşhur hergele meydanı demirimizden bir kesit.... Umarım
belediye bir gün anlar da orayı Avrupa’daki meydanlar gibi bir meydan yapar..
Biz orda durduk sohbet ettik ne konular tartışıldı kimler geldi geçti keza
babalarımızda orda durdular Karşıyaka’nın gerçek sembolü ....orasıdır...”
1990’ların
ikinci yarısında önce çarşının trafiğe tamamen kapanması, ardından Belediye
Başkanı Kemal Baysak döneminde çarşının kilit taşla döşenmesi aşamasında bu
demirler de oradan kalktı. Belki de bir dönem sona erdi. Uzun dönem bir şey
yapılmadı. Daha sonra 2000’li yılların sonlarında Sayın Cevat Durak döneminde
çarşının girişine iki kadın heykeli ve etrafındaki oturma yerleri geldi.
Heykeltıraş Derya Ersoy’un eseri bu heykeller. Sayın Derya Ersoy heykellerin hikâyesini
şöyle anlatıyor; “Karşıyaka’daki kadın heykellerinin
tasarım süreci ise belediye başkanının bize meydanın öyküsünü anlatması ve
oraya özgü bir proje hazırlamamızı istemesiyle başladı. Tasarımda serbesttik.
Dönemin gençleri buraya gelip oturup sohbet ederlermiş o yüzden burası Hergele
Meydanı diye anılırmış. Karşıyakalı kadınların rahatlığını ve özgüvenini
anlatmak istedik. Körfezin esintisini kattık elindeki şalları uçurduk.
Aslında bu heykellerde de özgürlük temasını görmek mümkün”.
Çok teşekkürler bu güzel çalışma için Derya hanıma. Karşıyaka
Belediyemiz; Hergele Meydanından geçen binlerce o masum, özgür, çağdaş,
bilgili, kültürlü, özgüvenli ve güzel Karşıyakalı kızlarımızı ölümsüzleştirmiş.
Ya erkekler? Onları da belki konacak bir demir ile mutlu edebilir. Güçlerini,
kararlılıklarını, saygılarını, vefayı.
Yorumlar