Eşek Sütü
Süt ve süt ürünleri tüketiminin arttırılması, yeterli ve dengeli
besin öğesi ile enerji alınımının sağlanması açısından uzmanlar tarafından
önerilmektedir. Sağlıklı annelerin sütü bebekler için en iyi gıdadır.
Ancak, emzirmenin mümkün olmadığı durumlarda veya bebeğin sütten kesildikten
sonraki yaşamında yeterli bir alternatif beslenme zorunlu hale gelmektedir.
İnek sütü, anne sütü yerine geniş bir alanda kullanılabilmekle
birlikte, başta inek sütü proteini alerjisi, laktoz intoleransı veya anormal bağışıklık
tepkilerine yol açtığı vakaların sayısında artış gözlenmektedir. İnek sütü
proteini, 0-3 yaş arası çocukların yaklaşık % 3’ünü etkileyen en yaygın gıda
alerjenidir. Son yıllarda, anne sütüne yakın bileşimi ve fonksiyonel
özellikleri nedeniyle öncelikli olarak keçi sütüne artan bir ilgi olmuştur.
Keçi sütünden sonra bir diğer alternatif süt; eşek sütüdür.
Aslında eşek sütü düşük kazein içeriği, zayıf αs1 fraksiyonu,
β-laktoglobulin düzeyi ve yüksek lisozim içeriği ile anne sütüne benzerlik
göstermektedir. Eşek sütünün yağ profili de, bu sütü diğer sütlerden ayıran bir
diğer özeliğidir.
Eşek sütü; temel besin öğeleri açısından diğer sütler gibi
zengin olması, yağ asidi bileşimi, endojen biyoaktif bileşenleri, yüksek
düzeyde sindirilebilme ve içilebilme nitelikleri sergilemesi ve özellikle
Ig-E’nin aracılık ettiği ciddi inek sütü proteini alerjisi olan çocuklarda inek
sütü türevlerinin yerini alabilecek iyi bir besin kaynağı olarak düşünülmektedir.
Ancak eşek, ruminat hayvanlar gibi yüksek bir süt verimine sahip değildir. Sağlıklı
bir eşek günde yaklaşık 1 - 2 litre civarında süt verebilmektedir.
Dünyadaki toplam eşek varlığının yarısına yakını Çin’de
bulunmaktadır. Çin’in yanı sıra, Afganistan, Bolivya, Brezilya, Burkina Faso,
Mısır, Etiyopya, Hindistan, Pakistan, İran, Mısır, Meksika, Peru, Sudan gibi
ülkeler eşek varlığının fazla olduğu ülkeler arasındadır. Bu ülkelerde eşek
yetiştiriciliği geleneksel olarak, daha ziyade hayvanın çeki gücünden
yararlanmak amacıyla sürdürülmektedir. Eşek sütünün,
2013 yılında toplam 720 milyon ton olan dünya toplam süt üretimi içerisindeki
payı çok düşük düzeyde, kısrak ve yak sütleriyle birlikte % 0.1’in altındadır.
Kendine özgü bileşimi ve fonksiyonel özeliklerinden dolayı
eşek sütüne olan ilgi son günlerde artmaktadır. Eşek, süt hayvanı olarak
görülmemekle birlikte, sütünün yukarıda belirtilen bazı üstünlükleri nedeniyle
son yıllarda değer kazandığı ve İtalya, Fransa, Portekiz, İspanya, Belçika,
Yunanistan ve bazı Doğu Avrupa ülkelerindeki eşek çiftliklerinde üretilen
sütlerin anne sütüne alternatif olarak ya da kozmetik ürünlerinde kullanıldığı
bildirilmektedir. Bazı eşek çiftlikleri eşek sütü üretiminin yanı sıra agro
turizm, sosyal aktiviteler, güzellik/terapi çiftliği ve evcil hayvan terapisi
amaçlı da kullanılmaktadır. Özelikle Avrupa’da bazı ülkelerde eşek sütü pazara
sunulmaya başlanmış ve yetişkin, hasta insanlar kadar yeni doğanlar hedef kitle
olarak görünmektedir. En son dünyanın bir numaralı raketi Sırp N. Jokoviç
ülkesinde bir yıllığına eşek sütü peyniri ürettirmek üzere bir anlaşma yaparak
dikkatleri eşek sütü üzerine çekmiştir. Sırbistan’da eşek sütü üreticisi
Zasavica çiftliği 25 kg eşek sütünden 1 kg “pula” isimli eşek sütü peyniri
üretilmiş olup, kilogramını 1200 Amerikan Dolarından (USD) alıcı bulmaktadır.
Peynirin tadı İspanyol Manchengo peynirine benzemekte olup, bu peynirler Avrupa
marketlerinde 20 USD’na satılmaktadır. Pula eşek sütü peyniri dünyanın en pahalı
peyniri olup, bunu 1000 USD fiyatlı İsviçre’nin “Moose” ve İtalyan’nın “Caciocavallo
Podolico” peynirleri izlemektedir. FAO; Namibya'da özellikle kimsesiz çocuklar
ve yetimlerin hayvansal protein ihtiyacının karşılanması amacıyla eşek
yetiştiriciliği yapıldığı ve sağılan sütlerin okul sütü projesi kapsamında
değerlendirildiği belirtilmektedir. Dünyada eşek çiftliğine sahip ilk ülke olan
İtalya olup tüm dünyada 198 eşek çiftliği bulunmaktadır. Ülkemizde de bazı
kişisel yatırımlar yapılmıştır. Bunlardan ilki Kırıkkale’de kurulmuştur. Bu gün
İstanbul Çatalca, Antalya Kepez, İzmir Torbalı, Isparta Yazgısöğüt köyünde eşek
sütü üretimi yapılmakta olup, bu gün piyasada eşek sütünün litresi 80- 100
TL’den alıcı bulmaktadır.
Eşek Sütünün Bileşimi
Tek toynaklılar (Perissodacyla) takımında, Equidae
familyasında ve Equus cinsinde yer alan eşek yarı kurak veya tam
çorak bölgelere adapte olabilmiş önemli bir türdür. Eski uygarlıklardan bugüne
kadar tarımda, ticarette, orduda eşeğin iş gücünden, sütünden, etinden ve
derisinden olmak üzere çeşitli amaçlarla yararlanılmıştır. FAO’nun verilerine
göre 2012 yılında dünyada 44.000.000 adet eşek olduğunu bildirmektedir. Bu
eşeklerin 19.6 milyonu Afrika’da, 6.7 milyonu Amerika, 17.1 milyonu Asya, 5.3
milyonu Avrupa, 0.9 milyonu Okyanusya kıtalarında bulunmaktadır. Dünyada 2000
yılından 2012 yılına eşek sayısındaki artış % 5.4 dolayındadır. 2014 verilerine
göre dünyada 198 adet eşek çiftliği olup bu çiftliklerin %29’u Avrupa’da, %24’ü
Yakın Doğu’da, %17 Asya ve Pasifik’te, %14’ü Afrika’da ve % 13 Güney Amerika ve
Karayipler’de, % 4’ü Kuzey Amerika’da bulunmaktadır. Çin, Pakistan ve Etiyopya
eşek varlığı ile ilk sırada bulunmaktadır (FAOSTAD 2014). Türkiye’de ise TÜİK
verilerine göre eşek sayısı 2012 yılında 188.789 olan eşek sayısı 2014 yılında % 6.5 azalışla 176.542’a düşmüştür, ancak süt
üretimine ilişkin veri bildirilmemektedir (TUİK 2014). Türkiye’de eşekler
çoğunlukla yük taşımak amacı ile kullanılmakta, sütü, eti, derisi ve gübresi
ekonomik açıdan önemi bulunmamaktadır.
Çizelge 1: Eşek, anne, kısrak, inek ve keçi
sütlerinin ortalama bileşimi (%)
|
Eşek
|
Anne
|
Keçi
|
Kısrak
|
İnek
|
Toplam
kurumadde
|
9.53-8.84
|
12.4
|
12.48
|
10.2
|
12.7
|
Yağ
|
1.82-0.38
|
3.80-3.64
|
4.2
|
1.21
|
3.70
|
Laktoz
|
5.87-6.88
|
7.00-6.70
|
4.08
|
6.37
|
4.80
|
Protein
|
1.74-1.72
|
0.94-1.42
|
3.6
|
2.14
|
3.40
|
Kül
|
0.41-0.39
|
0.20-0.22
|
0.79
|
0.42
|
0.70
|
Eşek sütünde inek sütündekinden daha düşük oranda toplam
protein bulunmaktadır, peyniraltı suyu proteinlerince de zengindir. İnek
sütlerinde % 20 civarında olan serum proteinleri eşek sütlerinde % 35-50 oranındadır.
Bu nedenle eşek sütleri ksırak sütü gibi albüminli sütler sınıfındadır. Eşek
sütünün serum proteinleri fraksiyonunda inek sütüne kıyasla daha az
β-laktoglobülin, fakat daha fazla α-laktalbümin ve immünoglobülin mevcuttur
(Çizelge 2). Anne ve inek sütlerinde α-laktalbüminin 2 genetik varyantı, eşek
sütünde ise 3 genetik varyantı bulunmaktadır. Bunlar α- laktalbumin,
α-laktalabumin A ve B dir. Üç tür süt arasında α-laktalbüminin primer yapısı
yalnızca birkaç aminoasit yönünden farklılık göstermektedir. β-laktoglobülin
inek sütündeki başlıca serum proteini olup, midede proteolitik enzimlerle
parçalanmaya karşı çok dirençli olduğu için, yeni doğanlar ve çocuklar
açısından başlıca süt alerjeni olarak kabul edilmektedir. Anne sütünde
β-laktoglobülin bulunmamaktadır. Eşek sütünde ise, β-laktoglobülinin üç genetik
varyantı vardır. İnek sütündeki β-laktoglobülinin aksine sindirim enzimleri ile
daha fazla düzeyde parçalanabilmektedir, bu özellik de eşek sütünün hipoalerjen
süt ürünlerinde kullanımına olanak sağlamaktadır. Ayrıca, inek sütündekinden
farklı olarak, β-laktoglobülinin yapısında sülfidril grubunun yer almaması eşek
sütünü ısıyla denatürasyona karşı dayanıklı hale getirmektedir. Süt
proteinlerinin hipo alerjenitesinin belirlenmesinde kazeinin serum proteinine
oranı önemli bir faktör olarak kabul edilmekte ve bu oran, kısrak sütünde
1.2-1.5:1 arasında değişim göstermekte, eşek sütünde ise 0.9-1.1:1 arasında
değişen optimum bir düzey sergilemektedir. Protein içeriğinin düşük olması,
böbrekler için aşırı çözme yükü yaratmamaktadır. Çizelge 2’de eşek, anne, keçi,
inek ve kısrak sütlerindeki kazein ve serum proteinlerinin miktarları karşılaştırmalı
olarak gösterilmiştir .
Çizelge 2: Eşek, anne, kısrak, inek ve keçi sütlerinin
protein fraksiyonlarının içerikleri (g/kg)
|
Eşek
|
Anne
|
Keçi
|
Kısrak
|
İnek
|
Toplam Kazein
|
6.60
|
2.4-3.7
|
2.33-4.63
|
13.56-14.00
|
25.1-26.0
|
αs1-kazein
|
iz
|
0.77-1.18
|
0-28.0
|
2.4-4.65
|
10.7
|
αs2-kazein
|
iz
|
-
|
10.0-25.0
|
0.2
|
2.8
|
β-kazein
|
6.0
|
6.48-3.87
|
0.6-64
|
4.56-10.66
|
3.58-8.6
|
κ-kazein
|
iz
|
<%15
|
15.0-29.0
|
0.24-0.71
|
1.27-3.1
|
ϒ-kazein
|
vmd
|
-
|
vmd
|
-
|
0.8
|
Toplam serum proteini
|
7.50
|
7.6-6.2
|
0.37-0.70
|
7.40-8.30
|
5.7-6.3
|
β-laktoglobulin
|
3.75
|
-
|
39.2-72.1
|
2.55-3.75
|
3.2-5.08
|
α-laktalbumin
|
1.80-2.26
|
4.24-2.5
|
17.8-33.3
|
2.37-2.85
|
1.2
|
Serum albümini
|
0.62
|
0.75-0.48
|
5.1-21.5
|
0.37-0.45
|
0.4-0.62
|
İmmunoglobulinler
|
1.15
|
1.82-0.96
|
4.6-21.0
|
1.63
|
0.80-1.17
|
Lisozim
|
1.31 g/L
|
0.30-0.34
|
25 µg/dl
|
0.87
|
iz
|
Laktoferrin
|
4.80 mg/L
|
1.66-1.65
|
20-200 µg/ml
|
0.58
|
0.10-0.83
|
vmd: veri mevcut değil
Eşek sütünde, anne ve inek sütündekine göre çok düşük
düzeyde süt yağı mevcuttur. Ancak yapılarındaki vitamin ve uzun zincirli yağ
asitleri gibi bağışıklık düzenleyici besin maddeleri sayesinde immun
fonksiyonları düzenlemede önemli rol oynarlar. Eşek sütündeki yağ globuleri
çapı 1-10 µm arasında değişmektedir. Süt yağında, lipit fraksiyonunun büyük bir
kısmı triaçilgliserollerden oluşmakta, geri kalan kısım esas olarak sterol ve
fosfolipitlerden ibaret bulunmaktadır. Anne sütüne yakın oranda linolenik asit
içermektedir. Yağ asitleri kompozisyonunda (Çizelge 3), doymamış yağ asitleri,
özellikle de omega 3 ve omega 6 gibi çoklu doymamış yağ asitlerinin 0.57 -1.40
arasında değişmesi ile anne sütündekine yakın bir düzey göstermesi, eşek sütünü
anne sütüyle kıyaslanabilir bir niteliğe sahip kılmaktadır. Eşek sütlerinde
kolesterol miktarı 50 ile 88 mg/L arasında değişmektedir.
Yağ asitlerinin trigliserit molekülündeki dağılımı,
lipolitik enzimlerin çalışmasını, dolayısıyla yağ absorbsiyonunu etkileyen
faktörlerden birisidir. Anne sütünde palmitik asit (C16:0), trigliserit
molekülünün sn-2 pozisyonunda yer almakta ve bu düzenlenme bebeklerde yağ
asitlerinin asimilasyonunu kolaylaştıran bir faktör olarak görülmektedir.
Palmitik asit, eşek ve kısrak sütlerinde de tercihan sn-2 pozisyonunda yer
almakta, inek sütünde ise 1 ve 2 pozisyonunda eşit dağılım göstermektedir
(Malacarne at al 2002). Eşek sütünün yüksek oranda doymuş/doymamış yağ asidi
oranı (0.92±0.07) ve PUFA-n3 içeriğinin (7.12±1.96) düşük, n-6/n-3 oranı
(0.59±0.08) özelikle fonksiyonel bir gıda olarak bebek beslenmesinde olduğu
kadar yetişkin diyetlerinde de kullanılması yapılan araştırmalarda önerilmektedir.
Çizelge 3: Eşek, anne, kısrak, inek ve keçi sütlerinin yağ
asitleri kompozisyonu (g/100g yağ)
|
Eşek
|
Anne
|
Keçi
|
Kısrak
|
İnek
|
Doymuş yağ asitleri
|
58.3
|
39.5-54.8
|
75.13
|
55.8
|
70.8-68.0
|
Bütirik asit
|
0.57-2.1
|
0.01-0.1
|
2.43
|
0.2
|
3.77-6.0
|
Kaproik asit
|
1.16-0.5
|
0.02-0.2
|
2.71
|
0.4
|
2.32-2.9
|
Kaprilik asit
|
2.33-4.1
|
0.1-0.3
|
2.95
|
3.3
|
1.39-1.7
|
Kaprik asit
|
6.58-9.5
|
0.15-2.0
|
11.09
|
8.6
|
3.34-3.4
|
Laurik asit
|
6.99-8.9
|
6.54-6.8
|
5.26
|
9.3
|
4.15-3.9
|
Miristik asit
|
6.67-7.5
|
5.38-10.4
|
10.35
|
8.5
|
11.3-13.1
|
Palmitik asit
|
26.3-20.9
|
20.0-28.1
|
32.57
|
23.8
|
28.8-31.6
|
Stearik asit
|
26.68-20.9
|
6.15-6.9
|
5.08
|
1.7
|
14-6.6
|
Doymamış yağ asitleri
|
42.7
|
60.5-45.2
|
24.87
|
44.2
|
29.2-32.0
|
Oleik asit
|
17.0-19.8
|
32.6-33.6
|
15.11
|
19.1
|
20.7-19.2
|
Linoleik asit
|
9.5-5.1
|
12.2-6.4
|
0.98
|
9.6
|
2.44-1.9
|
α-linolenik asit
|
7.25
|
1.14-1.7
|
0.68
|
9.4
|
0.48-0.2
|
Omega 3 yağ asitleri
|
9.52
|
1.82
|
3.92
|
10.50
|
0.78
|
Omega 6 yağ asitleri
|
12.54
|
12.89
|
18.8
|
9.78
|
2.84
|
Eşek sütünün, mineral madde içeriği, anne ve kısrak
sütlerinin mineral madde içeriğine çok yakın düzeyde olup, özellikle kalsiyum
ve fosfor bakımından anne sütüne göre daha zengindir. Ca:P oranı 0.93 il 2.37
arasında değişmekte olup, anne sütündekine çok yakın bir değere sahip
bulunmaktadır. Rathore et al (2011); yaptıkları araştırmada Hindistan’da
yaşayan Equus asinus cinsi eşek
sütlerinde ortalama kalsiyum 676.7 mg/kg, fosfor 487.0 mg/kg, potasyum 497.2mg/kg,
sodyum 218.3 mg/kg ve magnezyum 37.3 mg/kg düzeylerinde belirlemişlerdir. Sıpa
için tek besleyici kaynak olan laktasyonun birinci ayında üretilen eşek sütü
kolostrumu, mineral elementleri en yüksek seviyede içerdiğinden sıpanın hızlı
büyümesine neden olmaktadır .
Lizozim, bakteriyel hücre duvarındaki mukopolisakkarit bağlarının
hidrolizini katalize ettiği için, doğal antimikrobiyel bir madde olarak bilinmektedir.
Bu enzim, immünoglobülinler, laktoferrin ve laktoperoksidazla birlikte bebeğin sindirim
sisteminde ortaya çıkabilecek enfeksiyonları azaltan bir işlev görebilmektedir.
Eşek sütünün kısrak ve inek sütüne kıyasla yüksek miktarda lizozim içermesi
olasılıkla bakteri içeriğinin de düşük bir düzey göstermesini mümkün kılmaktadır.
Değişik tür sütlerinin lizozim miktarları Çizelge 2’de gösterilmiştir.
Eşek Sütünün Fonksiyonel Özellikleri
Fonksiyonel Gıdalar; vücudun temel besin öğelerine olan
ihtiyacı karşılamanın ötesinde insan fizyolojisi ve metabolik fonksiyonları
üzerinde ilave faydalar sağlayan, böylelikle hastalıklardan korunmada ve daha
sağlıklı bir yaşama ulaşmada etkinlik gösteren gıdalar veya gıda
bileşenleridir. Eşek sütü de normal besin değerlerinin ve üstünlüklerinin yanı sıra
fizyolojik, psikolojik veya biyolojik aktiviteler üzerindeki spesifik olumlu
etkilere sahiptir.
Eşek sütü, inek sütü gibi biyoaktif peptitler açısından
iyi bir kaynak olması nedeniyle antioksidan, antimikrobiyel, antihipertansif
özelliklere sahiptir. Bu konuda yürütülen bazı çalışmalarda, eşek sütünün de
anti-tümör ve anti-proliferatif aktivite gösterdiği, ayrıca çok güçlü bir anjiyotensin
dönüştürücü enzim (ACE) aktivitesine sahip olduğu belirlenmiştir. Yapılan
araştırmalarda yoğun anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) kısıtlayıcı
aktiviteye sahip peptit türeten β-kazein tanımlamışlardır. Toplam antioksidan kapasitesi
bakımından eşek sütünün keçi sütünden sonra ikinci sırada yer aldığı belirtilmektedir .
Yağ asitleri kompozisyonunda linoleik ve linolenik asitlerin
yüksek düzeyde bulunması eşek sütünün kolesterol düşürücü bir aktiviteye sahip
olmasını sağlamakta ve bu da beslenmede eşek sütüne yer verilmesi için önemli
bir neden olarak görülmektedir.
Son yılarda eşek sütünün inek sütü proteinine allerjisi
olan ya da gıda intoleransı olan çocuklar ve yetişkinler için bağışıklık
cevabını düzenlemelerinde dolayı ilgiyi arttırmıştır. Özelikle İtalya’da konu
üzerine çalışan araştırmacılar anne sütünün yeterli gelmediği durumlarda eşek
sütü kullanımı üzerinde çalıştıkları görülmektedir. Yine aynı şekilde
peyniraltı suyu alerjisi olan hastalar için de eşek sütü kullanıldığı
görülmektedir. Bazı klinik deneylerin sonuçları, inek sütünü tolere edemeyen
bireylerin eşek sütüne adaptasyonlarının, inek sütü esasına dayalı bebek
mamalarından daha fazla olduğunu göstermiştir.
Tek toynaklı hayvanların sütlerinin immunostimulasyon
sağlayıcı ve antienflamatuar özelliklerinden dolayı da sağlığa yararlı etkileri
olduğu düşünülmektedir. Eşek sütü ve kolostrumu bağışıklık
hastalıklarında immünolojik aktivite gösterdiği düşünülmekte ve insanlarda bağışıklık
sistemiyle bağlantılı hastalıkların tedavisinde ve damar tıkanıklığının
önlenmesinde de yardımcı olabileceği düşünülmektedir .
Eşek sütün diğer memeli tür sütlerinden farklı bakterisit
özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. Hem sindirim faaliyeti sırasında ortaya
çıkan peptitler hem de bileşiminde yer alan lizozim ve laktoferrin gibi diğer
doğal inhibitör maddeler eşek sütünün önemli bir antimikrobiyel madde işlevi
görmesini sağlamaktadır .
Eşek sütü yüksek miktarda lizozim ve laktoz içerdiğinden
dolayı probiyotik laktobasillerin gelişmesini desteklediği bilinmektedir.
Aslında çok eski tarihlerden bu yana eşek sütünün sağlık
yönünden etkileri bilinmektedir. Kozmetik ve terapötik etkilerinden dolayı, Mısır
kraliçesi Kleopatra’nın, düzgün ve yumuşak bir cilt için süt banyosunda
özellikle eşek sütünü tercih ettiği söylenmektedir. Vitamin ve mineral yönünden
zengin olan eşek sütü yaşlanmayı geciktirici bir özelliğe sahip olduğu için,
Avrupa kozmetik piyasasında krem, sabun ve şampuan gibi birçok kozmetik ürünün
üretiminde kullanılmaktadır (mathildabio.com). Yurt dışında ve Türkiye’de eşek sütünden
üretilmiş sabunlar pazarlanmaktadır. İyon hekim Hipokrat’ın eşek sütünü böbrek
sorunları, enfeksiyon hastalıkları, ateş, zehirlenme gibi durumlarda yaygın şekilde
kullandığı yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır .
SONUÇ
Son yıllarda, süt inekleri dışındaki memeli hayvanların
(keçi, koyun, manda, eşek, deve, kısrak) sütleri anne sütü yerine geçebilecek
doğal besin kaynakları olarak dikkat çekmektedir. Bu sütler arasında, eşek
sütü, anne sütüne yakın, fakat inek sütünden farklı bileşimi ve yapısal özellikleri
nedeniyle anne sütü yerine geçebilecek doğru bir alternatif olmanın yanı sıra,
alerji, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve kalp-damar hastalıklarının tedavisinde
kullanılabilecek potansiyel bir kaynak olma niteliği ile öne çıkmaktadır. Bileşiminde
yüksek oranda bulunan esansiyel yağ asitleri, laktoz, immünoglobülinler,
laktoferrin ve lizozim gibi bileşenler nedeniyle, besleyici ve sağlığa yararlı
ürünlerin dışında, yaşlanmayı geciktirici özelliğine bağlı olarak kozmetik ve
bakım ürünlerinin üretimi için de uygun bir hammadde olduğu düşünülmektedir.
Ancak eşeğin süt veriminin düşük oluşu, yetiştirme ve pazarlama zorlukları;
eşek sütünün tüketiminin yaygınlaştırılmasında sorun olarak karşımıza
çıkmaktadır.
KARAGÖZLÜ, C., AKÇİÇEK, E. 2015. Eşek Sütü: Bileşimi ve Özelikleri. Dünya Gıda 20 (10) 89-98
ulaşabilirsiniz.
Yorumlar