Rüzgarların Şehrinden Fısıltılar "Azerbaycan Cazı"

 



 

(Bu yayın 24 Ekim 2022 Pazartesi günü bir flood olarak KLY whatsapp grubunda yapılmıştır)

 

Adını “Bad-ı Kübra” yani “büyük rüzgâr” anlamına gelen Farsça sözcükten alan Bakü, Rüzgârların Şehri olarak bilinir.

 

Azərbaycan Respublikası Kafkaslar’ın güneyinde, Hazar Denizi kıyısında.

 

 



 


 Azerbaycan’ın başkenti ve Kafkasların en büyük kenti Bakü‘nün nüfusu 2 milyonun üzerinde. Bakü’yü üç bölgeye ayırabiliriz: tarihi yerlerin olduğu eski kent yani İçeri Şehir (İçəri Şəhər), Sovyetler döneminde inşa edilen kısım ve modern Bakü. Ülkenin en doğusundaki ve en önemli sanayi, ticaret ve kültür merkezi olmanın yanı sıra bir liman kenti olarak da önemlidir. Şehirde yaşayanların büyük çoğunluğunu Azerbaycanlılar oluşturur.

Bakü’ye Azerice “Bakı” deniyor. Yaz kış rüzgar var. Ağustos ve Temmuz’da 35-40 derece oluyor. Bakü’ye gelmek için en iyi zamanlar Mayıs, Eylül ve Ekim. Diğer zamanlarda serin ya da çok şiddetli rüzgarlı olabiliyor.


 

Bakü’de gezilecek-görülecek yerler arasında Kız Kulesi (Gız Qalası), Şirvan Şah Sarayı, Taza Pir Camii, Şehitler Yolu, Devlet Sanat Müzesi, Nizami Azerbaycan Edebiyat Müzesi, Halı Müzesi, Rus Kilisesi, Rostropovich Müzesi, TV Kulesi, Bakü Filarmoni Binası, Nariman Narimanov Evi Müzesi, El Yazmaları Müzesi, Dom Sovyet, Tagiyev Tarih Müzesi, Bakü Bulvarı, Nizami Caddesi, Havuzlu Meydan, Ermeni Kilisesi’ni sayabilirim.



 


2011 Eurovision Şarkı Yarışması, yapılan 56. Eurovision Şarkı Yarışması'dır. Yarışma, bir önceki yılın kazananı Almanya'nın Düsseldorf şehrinde düzenlendi. Yarışmayı, Eldar & Nigar ikilisinin seslendirdiği "Running Scared" adlı şarkıyla Azerbaycan kazanınca, ertesi yıl Bakü de Eurovision konser salonu adası "Baku Crystal Hall" adası yapıldı.

 




 Hazar denizi kıyısındaki bulvar ve bu bulvar üzerindeki kafe ve restoranlarda keyiflidir. Ana caddeden karşıya geçtiğinizde lüks dükkânlar sizi karşılar.

 Bakü’nün ana tarihi bölgesi “içeri şehir”, Azeriler bölgeye “köhne şehir” de diyorlar. Yarım gününüzü rahatlıkla ara sokaklarda kaybolarak geçirebilirsiniz. Kale içinde kalan şehirde turistik mekânlar, halı satıcıları var. 12. yüzyılda kenti savunmak amacıyla inşa edilen duvarların büyük bir bölümüyle çevrili, yukarı kapıdan girip Hazar Denizinin kenarındaki Bakü’nün sembollerinden Kız Kalesi’de içeri şehirdeki gezinizi sonlandırabilirsiniz. ХII. yüzyılda mimar Masud ibn Davut tarafından inşa edilen Kız Kalesi, bölgenin diğer gözde yapılarındandır. Kalenin gövdesi kireç taşından yapılmış olup içe meyilli yatay taş sıraları ve kaburgalı cephe görünümüne sahiptir.

 


 

15. yüzyılda inşa edilen Şirvan Şahlar Sarayı, Bakü’nün Şirvan Şahları’na başkentlik yaptığını gösteren ihtişamlı mimari örneği. Kent merkezinde bulunan savunma duvarlarının içerisinde.


 

 

Bakü’deki en orijinal mimariye sahip bina, Haydar Aliyev Kültür Merkezi oluyor. 2013’te hizmete giren Kültür Merkezinin içerisinde, konferans salonu, kütüphane, müze, medya merkezi ve galeriler bulunuyor. Ünlü mimar Zaha Hadid’in imzasını taşıyan binanın mimarisi bir söylentiye göre Azerbaycan mitolojisinde yer alan Hazar denizinin yükselişini yansıtması, diğer bir söylentiye göre ise Haydar Aliyev’in imzası şeklinde olmasıdır.

 



 



Azerbaycan yemeklerinde bol miktarda mevsim sebzeleri ve yeşillik kullanılır. Nane, kişniş, dereotu, fesleğen, maydanoz, tarhun, pırasa, kekik, frenk soğanı, mercanköşk, taze soğan gibi taze otlar (goy) çok yaygın tüketilir ve ana yemeklere eşlik eder. En çok koyun ve dana eti yenir. Pilav (plov) çok önemli bir yemek ve safranlısı gibi birçok çeşidi yapılır. Azeri mutfağında safranlı yapılan 50 çeşit yemek var. Azeriler yoğurt (qatik), peynir (pendir), ekmek (çorek), salata (salat) severler.

Yarpaq dolması – Yaprak sarması

Kelem dolması – Lahana sarması

Badımjan dolması – Patlıcan dolması

Kabab – Kebap

Balıq – Şişte mersin balığı yaygın

Dograma – Yoğurt, patates, soğan, salatalıkla yapılan soğuk çorba

Duşbara – Kıymalı bir sulu mantı yemeği

Lavangi – Ceviz ve otlu tavuk dolması

Lüle kabab – Urfa kebaba benzer

Piti – Koyun eti, nohut, safranlı güveç

Tika kabab (şaşlık) – Şiş kebap

Bozbaş – Kuzu etli çorba

 

Çeşitli pilav, çorba ve salata türleri olan Azeri mutfağında sebze yemekleri oldukça azdır. Mantı ve buna benzer hamurlu yemekler ise her restoranda kendini gösterir. Mesela küçük mantılarla yapılan Düşbere ,oldukça lezzetli bir çorbadır. Büyük bir tas içinde ikram edilir ve oldukça doyurucu bir özelliğe sahiptir.

 

Yaygın olarak içilen bir diğer çorba ise yoğurt ve yeşillikle yapılan, kişnişle tatlandırılan Dovga’dır. Bu çorba, yazları bardakla soğuk olarak da tüketilebilmektedir.

Yine lahana çorbası Borş farklı Azerbaycan lezzetlerinden biridir. Bizdeki börekleri andıran Kutab adlı yiyecek, üzerine yoğurt eklenerek ve sumak dökülerek yenilmektedir.

Kebaplar ise lezzetleri bakımından ülkemizdekilerden farksız.

 Hazar’ın ünlü balığı Asetrin ise ızgarası yapılarak tüketilmektedir.

 Azerbaycan’da Türkiye’de olduğu gibi siyah çay çok içiliyor. Bizim “ince belli” tabir ettiğimiz çay bardağına onlar armuda benzerliği nedeniyle armudu diyorlar. Her yerde çay evi (çayhana) var. Çay yanında zengin bir ikram geliyor.

 Bakü’de anlatılacak yerler, gezilecek yerler çok. Biz biraz da Azerbaycan cazına kulak verelim.

 

Önce; Ruslan Agababayev yorumuyla Vagif Mustafazadeh’in Fantasy’sini dinleyelim.


Stalin döneminde caz müziği kapitalistlerin müziği olarak nitelemiş ve SSCB sınırları içinde bu müziği yasaklamış. 1957 yılında Stalin'in ölümüyle caz müziğine olan yasak kalkmış.

 Azerbaycan caz sanatının temeli 1930`lu yılların sonunda Niyazi ve Tofig Guliyev`in “Devlet Cazı” adıyla bilinen Devlet Estrada Orkestrası tarafından atılmıştır.



 1950`li yıllara dek Azerbaycan cazında en önemli sanatçılardan birisi Perviz Rüstembeyov olmuştur. Rüstembeyov önceler Krasnıy Vostok (bugünkü Azerbaycan) sahnesinde, sonralar ise Nizami sahnesinde caz orkestrası kurmuştur. 

 


60`lı yıllarda Gara Garayev, Niyazi, Tofig Guliyev ve Rauf Hacıyev`in desteği ve öncüllüğünde Azerbaycan`da caz müziği yeni bir aşamaya geçmiştir.

 


Aynı yıllarda Rafig Babayev`in “Kaya” kuarteti sahne almaya başlamıştır. Reşid Behbudov'un da yakın dostu olan Rafiq Babayev, Azeri cazına çok emek vermiştir. 50'li yıllardan itibaren kurduğu folk-caz gruplarıyla müthiş düzenlemelere, kayıtlara ve konserlere imza attmış, “Kaya” kuarteti kurmuştur. 1994 Mart ayında arabası bozulduğu için bindiği metroda Ermeni teröristlerin yaptığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir.

 


Dünyada lirik cazın kurucularından sayılan Vagif Mustafazade 16 Mart 1940’da Bakü’de doğmuştur.  1963 yılında Bakü Asaf Zeynallı Devlet Müzik Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. İlk kez Tiflis Devlet filarmonisinde (Gürcistan) “Kafkaz” caz-triosunu oluşturmuştur. Ayrıca “Leyli” kadın kuartetini kurmuş, “Sevil” vokal-enstrümantal grubunu ve “Muğam” enstrümantal grubunu yönetmiştir.

 


 Vagif Mustafazade Şark muğamını Batı dinleyicisi için anlaşılır dilde, yani caz dilinde yorumlamıştır. Yorumlarındaki serbestlik muğamla caz ilişkilerinin bir parçasının oluşturmuştu.

 Uluslararası caz yarışmaları ve festivallerini ("Tallin-66", "Tbilisi-78", Monte-Carlo) kazanmıştır.

Dünyaca ünlü caz şarkıcısı Aziza Mustafa Zadeh'in babasıdır.



 Mustafazade, 16 Aralık 1979 tarihinde Taşkent turnesinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmiştir. Bakü'de toprağa verilmiştir.


 

 (tremolo'larına dayanmak mümkün değil)

 Azerbaycan milli caz sanatının ünlü temsilcilerine Salman Gemberov,  Rain Sultanov, Azize Mustafazade, Şahin Növresli vs. örnek gösterebiliriz. Salman Gemberov`un Bakü`de kurduğu “Bakustik Caz” merkezi Gürcistan`da, Rusya`da Almanya`da, İngiltere`de düzenlenmiş festival ve müsabakalarda her zaman büyük heyecanla izlenmiştir. 

 



 Rain Sultanov`un 1996 yılında kurduğu “Syundicate” grubu dünyanın en ünlü caz gruplarından biri olmuştur. 



 Aziza Mustafa Zadeh; Piyanist, şarkıcı ve kompozitör. Eserlerini çoğunlukla fusion ve caz türlerinde yaratmıştır, bazı eserlerinde muğam ve avant-garde esintileri de göze çarpar. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Vakıf Mustafazade'nin kızıdır. Annesi de Gürcü asıllı bir şarkıcı olan Aziza, küçük yaşlarından itibaren piyano çalmaya başlamıştır.

 



17 yaşındayken, Washington'da düzenlenen Thelonious Monk Piyano Yarışması'nın birincisi olmuş, ardından annesiyle birlikte Almanya'ya yerleşmiştir. İlk albümünü 1991 yılında “Azize Mustafa Zadeh” adıyla çıkarmıştır. İkinci albümü Always (Her Zaman) sanatçıya Almanya`nın müzik alanında yüksek ödülü sayılan Ses Akademisi Ödülünü ve Sony Eko Ödülünü kazandırmıştır.

 


Bakü Uluslararası Caz Festivali, Azerbaycan Kültür Bakanlığı ve Caz Dünyası dergisi tarafından 2005 yılından bu yana düzenlenen organizasyondur. Festivalde hem yabancı hem de yerli caz yıldızları sahne almaktadır. Festivalde eğitimler, çocuklara caz günü, en iyi caz sanatçısı, fotoğraf sergileri ve caz konserleri yer almaktadır.

 



Bakü Caz Merkezi, 2002 yılında kurulmuş olan ve caz kültürünü geliştirmek ve sürdürmek için kurulmuştur. Yaklaşık olarak her akşam canlı caz performansları vardır.

Konumu:

https://www.google.com.tr/maps/place/Jazz+Center/@40.3772272,49.8423924,17z/data=!3m1!4b1!4m5!3m4!1s0x40307da5ffe0f105:0x9fe6e53e91650fe6!8m2!3d40.3771871!4d49.8443812

 


 
 


Ve bu akşam bize ayrılan sürenin sonuna geldik. Son parçamız

1957 ‘de yazılan, sözleri Recep (Ferhat) İbrahimi'ye, müziği Ali Selimi'ye ait olan bir Azerbaycan halk şarkısı “Ayrılık”. İyi geceler.

 



 

 

 

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar