Ege Peynirlerinin Rotasında – II (Sepet Peyniri ve Kirlihanım)
Ege Turizm Gazetesinde Yayınlanmıştır
Bu hafta yolculuğumuza bıraktığımız yerden devam ediyoruz.
Ezine’yi arkamızda bırakıp Ayvalık’a doğru yol alıyoruz. Aslında Ayvalık’a
kadar yol üzerinde durup kalabileceğiniz pek çok yer var. Kaz Dağları,
Behramkale – Asos, Küçükkuyu, Akçay, Edremit, Altınoluk, Burhaniye bir çırpıda
sayabileceğimiz yerler. Tüm buraların yani kuzey Ege’nin zeytin ve zeytinyağını
öneririm. Birçok gezi boglarında buralarla ilgili öneriler bulacaksınız. Bizim
peynir rotamızda Ezine’den Ayvalık’a gittiğimiz için Behramkale’de bir kahve
molası, Küçükkuyu’da Adatepe zeytinyağı müzesi kısa molalarınız için öneririm.
Öğlen yemeğini Edremit’te Cumhuriyet lokantasında yemenizi tavsiye ederim.
Gidilebilecek en iyi esnaf lokantalarından biri. 1910’da Ali Ustanın Yeri
olarak başlayıp, Cumhuriyetin ilanıyla adını “Cumhuriyet lokantası” olarak
değiştirmiş. Hangi yemek derseniz? Hepsi birbirinden lezzetli. Öğlen yemeğinden
sonra Burhaniye, Gömeç yoluyla Ayvalık’a varılıyor.
Yol üzerinde Havran’nın otlu kelle peyniri alınabilir. Yine
yol boyunca Ayvalık’a kadar sepet peyniri bulabilirsiniz. Ayvalık’ın Kirlihanım
peyniri ise en farklısı.
Sepet
peyniri; Edremit’ten Söke’ye kadar denize yakın yerlerde üretilir. Sepet
peyniri keçi, koyun ve inek sütünün karıştırılmasıyla yapılır. Genellikle
zeytin dallarından örülmüş sepetlere basılarak son şeklini alır. Dokulu yapı
kazanmış olanı tercih edilir. Pastörize edilmeyen çiğ keçi sütü hafifçe
ısıtıldıktan sonra 28‐32 derecede mayalanır. Soğuk kış
aylarında sıcaklık 35 dereceye kadar çıkarılır. Oluşan pıhtı kırılırken üzerine
“haşlak” su dökülerek, pıhtının 36‐38 derecede ısıtılması sağlanır. Dibe
çöken peynir kitlesi parça parça alınır ve isteğe göre bir, üç ya da beş
kiloluk kalıp sepetler doldurulur, üzerleri düzeltilir, ama ağırlık konmaz.
Peynirlerin içine konduğu sepetlere “kova” denir. Bu sepetler tercihan zeytin
dalı veya bataklıklarda yetişen ucu dikenli bir sazdan örülerek yapılırlar.
Peynir sepetten süzülmeye başladıktan yaklaşık 15 dakika sonra kalıplar ters
çevrilir ve peynir sepetten çıkarılır. Peynirin altı ve üstü elle, ince tuzla
tuzlanıp, tekrar sepete konur ve süzülmeye bırakılır. 18 saat sonra artık
“kendini tutan” peynir sepetten alınır. Gölge ama pek havadar olmayan bir yerde
tahta üzerine dizilir. Tekrar tuzlanıp ovalanır. Tuzlama işlemi çok hassas bir
iştir. Hakiki kelle sepet peyniri iki günde bir, toplam on beş gün mutlaka elle
tuzlanır. Fazla tuz, peynire kabuk bağlatacağından tuzlama işlemi çok dikkatli
yapılır. İki günde bir tuzlanan peynirin kabuğu ince olduğundan daha güzel olur.
Daha sonra tuzlama işlemine on gün arayla 1 ay süresince devam edilir. Bu
sürenin sonunda kelle yağını bırakır, “malaş” (sızma) yapar. Peynir iki ay
sonunda yenecek kıvama gelir. Ancak peynirin 100 günden önce tüketilmesi
tavsiye edilmez.
Kirlihanım
peyniri ise Ayvalık’da üretilir, sepet lorundan yapılır. Üzerinde sarı –
kahverengi, mor renkli küfler bulunur. Sepet peyniri yapımında kalan peyniraltı
suyu kaynatılıp pıhtısı alınır, ince tuzla tuzlanır ve “kovalık” denilen
sepetlere basılır. 2-3 haftada kurur. 6-7 ay alt üst edilerek olgunlaştırılır.
Üzeri küflenmiş peynirin üzerindeki küfler kesilerek atılıp tüketilir. Bazen
üzerindeki küfler temizlendikten sonra fırınlanarak da tüketilir.
Fırınlandığında yumuşak olan peynirin kenarları esmerleşir ve sertleşir.
Üzerindeki küfler nedeniyle “Kirlihanım” adını almıştır.
Balıkesir
yöresinin zengin peynir coğrafyası için Balıkesir belediyesi tarafından
bastırılan, Berrin Bal Onur ve Neşe Aksoy Biber’in “50 Peynirli Şehir
Balıkesir” kitabını tavsiye ederim.
Yorumlar